SİZ UYUYAN BİR DÜNYADA UYANIŞ TOHUMLARISINIZ
- seckinzenginler
- 15 Haz 2024
- 1 dakikada okunur

Herkesin rüya âleminde olduğu saatlerde, sessizliğin içindeki sessizliğin sesine uyanır bu kalbim... Sonra pencereden geceyi izlerim, bahçedeki kadim dostum çam ağacıyla gönülden gönüle sessizce selamlaşıp onun yeşilinde zamanın ötesine geçip derin bir tefekküre dalarım...
Bazen yağmur yağar dalları ıslanır, bazen fırtına çıkar dalları oradan oraya sallanır, bazen kar yağar dalları bembeyaz olur... Dalları bir çok dış faktörden etkilense de kökleri hiçbir şeyden etkilenmez...
Derinleşmek özgürlüktür. İnsan içindeki durumda böyledir. Derinleşen insan, dışarıdaki yaşadığı bir çok olayı deneyimler ama etkilenmez. Her şeyin bir oyun olduğunu, hatta oyunun içinde oyun olduğunu bilir... Hiçbir şeyle özdeşleşmez...Sadece oynar, o kadar.
Oyunun içinde olan insan ise oyunu o kadar gerçek zanneder ki, zihninin içindeki düşüncelerle o kadar bütünleşir ki hasta eder kendini.
Peki, ne yapmalı? Düşüncelerin, zihninin “Ben yaptım, ben getirdim, ben kazandım, ben başardım.” dediği her şeyi gözlemlemeli insan.
En önemli farkındalık çalışması, düşüncelerini gözlemlemektir. Onun dışında "BEN" zannıyla yaptığınız her çalışma sizi yeni bir oyunun içine sokar.
Şunu hatırlatın kendinize: Siz uyuyan bir dünyada uyanış tohumlarısınız!
Birden her sabah pencereme konan kuşun kanat sesleriyle daldığım yerden açtım yeni güne yüreğimi... Gün uyanmıştı. İnsanlar uykudaydı ama uyandıklarını zannedip yetişmeye çalışıyorlardı zannedişlere...
Seçkin Zenginler
Comentários